Pazar, Haziran 13

o'nun gidişi...


Eve girdiğimde sigara bulutu lanet kokusuyla beni karşıladı. Önceki günün kahvaltı masası duruyordu hala. Kurumuş peynirler, taşlaşmış simit, büzüşmüş zeytinler, ağzına kadar dolu iki kül tablası, boş soda şişeleri, devrilmiş bordeaux şarabı..
En acıklı sahne iki yalnız tabak ve iki boş çaybardağının birbirine girift görüntüsüydü.
Gözlerim doldu, boşaldı.. çok koydu bu kare bana. Çöktüm tabureye, elini ağzını silip buruşturup attığı peçeteye sarıldım ağladım..

Müzeye çevirmeye karar verdim o köşeyi. Dünden, evvelden, ondan kalan ne varsa hepsini, ekmek kırıntılarını bile silmeden hepsini o kahvaltı masasına taşıdım. Çatalını öptüm, havlusunu okşadım, pijamasını içime çektim, jiletini sevdim, köpüğünü sıktım, jelibonlarını seyrettim, yastığını kokladım..
kokusunu aldım ya çok ağladım, çok fena ağladım..
İçim aktı, gözlerim buruştu, kirpiklerim döküldü, yanaklarım yandı, etim acıdı.. ağladım..durmadan ağladım..

Rivayete göre bir başkasına sözü varmış. İnanamdım, ekmek çarpsın inanamadım.
Güneşe bile inanmam ben, herkesi aydınlatır, ısıtır, her bakana göz kırpar şerefsiz..
Cenaze renkli üçüncü şahıslara kanacak kadar aptal mıyım ben?
Hisli bir bahar sabahına uyanmıştım, ilgi bekliyordum, şefkate çok ihtiyacım vardı, zavallı gibiydim. Şımartsın beni istedim, billahi ilk kez istedim bunu.. Kadın gibi kapris yapayım dedim, yemedi, bir kalemde sildi beni. Ciddi durmak istemiştim oysa, ben de kırılganım, kırıldım mı ciddi ciddi acıtırım rolünü oynamak istemiştim. Filmlerden, romanlardan kaptığım taktikler ters tepti.. Göz göre göre uyutulmuşum, bir de akıllı geçinirim.. Hikayeydi lan hepsi, gerçek olsa filmini mi çekerlerdi..
"Aferin aşkım al bak bu senin Oskar'ın" mı diyecekti bana.. Ben gideyim de sen rahat rahat kur, kudur dedi, gitti..

En güzel sabaha uyanmıştık.. Ilık rüzgarlar esiyordu camdan.. O uyanmadan dışarı çıkıp, eve taze ekmek kokusunu taşımıştım. Çiçek kokuyordu sokak, kahvaltıdan sonra evi çiçek gibi yapma hevesiyle yanmaya başlamıştım. O, akşam fıstıkları çıtlatıp yere kabukları saçacaktı ama ben dert etmeyecektim daha yeni sildim diye..
Boynuma hevesli bir öpücükle yaklaşacaktı, dünya duracakti..
Hain güneş kandırdın beni, karanlıkta kaldı evim..

4 yorum:

  1. Bugün küfür ederek uyanıyorum lanet güne. ne yataktan doğrulasım var ne de pencereyi açasım. uyku teri bulaşan tenimi sıkmak istiyorum büsbütün, senin yerine koyduğum yorganla. ilk kez bu sabah kendi şampuanımın kokusunu almak istemiyorum yastığımdan.senin kokunu arıyorum ama bulamıyorum. birden aklıma geliyor neler yaptığım.... seni hayatımdan çıkarmak için ilk tepkiydi değişen çarşaflar. ilk kavgaydı. öyle hırsla çıkarıp, öyle hızla attım ki makineye, o anı var yok hatırlıyorum. makineden çıkan yıkama sesini senin yerine koydum. o sesle kavga ettim uzunca bir süre. yatağımdayım ve kendimden nefret ediyorum şuanda. o kadar kolay mı yok etmiştim yatağından kokunu. yalnızlık ilk böyle mi başlayacaktı. gideni yok etmeye niye çalışırsın ki kadın.. giden bütün izlerini acıtarak silecek zaten senden. sen niye onun bütün güzelliklerini silersin ki.

    YanıtlaSil
  2. en kötüsü yeni güne uyanmak..
    yeniden, yine, yeni gün..

    YanıtlaSil
  3. hava almam lazım. pencereye ulaşacak gücü bulamıyorum kendimde. doğrulmam lazım. niye yatağın kenarında bıraktın terliklerini. tamam senin istediğin gibi olsun. onları giyeceğim. duş alıp kahvaltı hazırlayacağım. normal birgüne döneceğim. olması gerektiği gibi.
    telefonumun alarm sesiyle irkildim. kalkmak için kurduğum saatten saatler önce kalmış olmayım. kahvaltı masasındayım senin için hazırladığım kahvaltı masasını seyrediyorum. sen başlattın hiç konuşma. senin sevdiğin kimyonlu omletten yaptım. yemeyeceğim bilirsin nefret ederim kimyondan. salatalıklara pul biber serptim. onlarıda yemeyeceğim. senin sandalyende üzerinde isimlerimizin yazılı olduğu kupalardan seninkiyle çay içmeye çalışacağım. çayım buz gibi olmuş. uzun süredir sofrayı seyrediyor olmalıyım.

    YanıtlaSil
  4. en kötüsü gittikleri yetmezmiş gibi bitememeleri sanırım..

    YanıtlaSil

üşenme, erteleme, vazgeçme, yorumla..