Cumartesi, Eylül 6

şişkoyum ulan..



Nasıl oldu hatırlamıyorum.. Uzun uzun yemiş olmalıyım.

Standart bir haftasonu günümdü.. Öğleden sonra dörde kadar uyumuşum.. uyanıp kendime patatesli omlet yapmışım.. Ekmeği bölmüşüm ortasından yemişim.. kucağımda tepsiyle uyuyakalmışım.. Akşam kızlarla buluşma var diye saatimi kurmuşum. Huyumdur, her an uyuyacağımı bildiğimden saatim illaki kuruludur.
Kendime gelme banyomu yapmışım.. Bir kola açmışım, bu boş gitmez diye hızlı atıştırmalık olarak kendime yarım ekmek kaşarlı, sucuklu tost yapmışım.. yerken bir yandan dolabı boşaltıp kıyafet arıyorum.. Olmayan kotlar.. En rahatı fırfırlı bir elbise.. Bunu bir paket brownie ile kutluyorum, kesmiyor yarım paket te fıstıklı bitter çikolata yiyorum. Kızlar arıyor, ağzım dolu konuşamıyorum.. Dolmuşa biniyorum, çantamda acil durum fındıkları.. Fındıklı fındıklı gidiyorum buluşma yerine.. Bira söylüyoruz, biranın en iyi arkadaşları tuzlu fıstık ve patates kızartması da yanında tabi.. Bu kadar bira boşa içilmez, ıslak hamburgerle arkası kapanmalı.. Ve sonunda bir altın vuruş yapmak gerekir, kaşarlı dürüm döner..
Sabaha karşı en iyi arkadaşımla evine gitmişim, sabah en iyi sofrada kahvaltı yapmazsak olmaz.. Peynir tabağı, menemen, patates kızartması.. Kahvelerimizi içerken birer dilim çikolatalı pasta.. Üstüne biraz daha bira..
Eve dönerken kendime yeni kot almaya karar vermişim.. Dolaştığımız beşinci mağazadaki tipsiz kız, hanımfendi bence büyük beden mağazasına bakmalısınız diyor.. Elektrikler kesiliyor.
Eve gelip ağlaya ağlaya iki şişe şarap içiyorum, cipslerim ve fıstıklarım eşlik ediyor bana.. Sızmadan önce yemek sepeti en iyi arkadaşım, goralı ile uyuyorum..

Son yedi senemin özetidir bu.. Her seferinde bir büyük beden mağazası tavsiyesinde gaza gelip 20 kilo veriyorum, sonra 30 kilo geri alıyorum.

Ne diyetler denedim, hepsinde de başarılı oldum. Ama sonuç hep aynı.. Kalıcılık deniz seviyesinde..
Psikiyatriste gittim, bende bir sorun var, nolur bana ilacı dayayın ben artık yemeyim dedim. Yalvardım yalvardım anlamadı, bana sinirlerimi yatıştırmak için iki ilaç verip gönderdi. İlaçları aldıkça daha çok yiyesim geliyor, mutluyum yiyorum. Gittim, bak iki ay oldu ben vermiyor alıyorum diye ağlaştım.. İlaç yan etkisi dedi. Doktor dedim, bileklerimi mi keseyim istiyorsun.. Bıraktım. Abandım proteine.. Üç gün kilo veriyorum, dördüncü gün midem bulanıyor, beşinci gün dondurmalar, burger kingler...

Ben iflah olmuyorum...

Bütün diyetlerim ve olmayan kıyafetlerim boyunca beni zayıflamam için iten ama arkasından birer bira ve patates kızartması sipariş eden kankam Gizem'in tavsiyesiyle beynimi yıkatmaya gittim.
Beyin yıkatmak demek çok hatalı oldu, ama halk seviyesine düşmeye çalışıyorum sevgili blog. Regresyon diye bir şey bu. Bilinçaltı çalışması.. Geçmiş hayatlarından gelen ya da bir şekilde atalarının hayatlarından gelip senin dna'na kodlanmış ya da bir şekilde çaresiz bir tipin gelip böğrüne yerleşmiş enerjisinden temizleniyorsun.

Bu bir regresyon öyküsüdür sevgili blog..

1. seans: 2,5 saatin özeti..

Regresyon terapisini neden almak istiyorsun o durumla ilgili olumsuzluk yaşadığın ilk ana gidiyorsun. Benim o ilk anım 4 lahmacun yiyip yediğim yerde uyuyup kaldığım andı. Lanet olası Fırat Lahmacun çok güzel yapıyor bu lahmacunları, insan olan 4 tane yemez başka türlü.

Orada hissettiğim pişmanlık duygusu.. Pişmanlık duygusunu yaşadığım ilk ana gidiyorum. Hastane odasında dedemleyiz, son görüşmemiz. Ame ben son görüşmemiz olduğunu bilmiyorum. Dedem ameliyata girecek diye annem beni zorla hastaneye götürüyor. Oysa benim olmak istediğim yer Dolphin Disco'daki Blue Jean'in jeaner buluşması.. Odadan çıkarken dedem bana sarılıyor, ben ona sarılmıyorum, hatta uzak duruyorum.. Bana üzgün üzgün bakıyor, öyle olmasını istemiyorum, gözlerim doluyor ama ergenim ve uyuz olmalıyım.. Bu dedemi son görüşüm oluyor. Meğersem ömrüm boyunca pişmanlıktan ölmüşüm. Tonton dedemi hissedebilmek için belki de, onun gibi ayarsız yemişim. "Atın ölümü arpadan olsun" en büyük mottosu dedem çok yemekten dolayı erkenden aramızdan ayrıldı...

Ben hönküre hönküre ağlarken terapistim Gülay beni çoook eski hayatıma götürüyor. Bir zaman tünelinden geçiyorum ve çoook eski benle karşılaşıyorum. 13 yaşında sarışın, dünya güzeli bir sokak çocuğuyum. Ve erkeğim. Terapi esnasında ileri zamana ve geriye dönerek öğreniyoruz ki annem beni doğururken ölmüş.. Babam beni o gün terketmiş.. Yarı akıllı komşumuz bana bakmış. Ama haydutlar kadının evini basıp onu öldürünce ben de sokak çocuğu olarak hayatıma devam etmişim. Köyün pazar yerinde yaşıyormuşum. Pazarda satılmayan, çürüyen meyvelerle beslenerek yaşamışım yıllarca. Ağzıma meyve sürmeyişimin nedeni.. Sonra şişman bir kadınla evleniyorum.. Bahçıvanlık yapmaya başlıyorum. Küçücük bir kulübede iki oğlum ve karımla yaşıyorum. Onlara bakmak, doyurmak beni hep zora sokuyor. Haydutlar gelip karımı öldürürken çocuklarımı alıp saklanıyorum, ölmesi beni üzüyor ama bir kişi eksildi diye rahatlıyorum. Hayır bir de yakışıklıyım ne işim var şişkoyla diye düşünüyorum regresyon boyunca. Ben gerçekte kendini bilmezin tekiyken regresyondaki ben ise cibiliyetsizin teki yani sevgili blog. Büyük oğlum nehirde ölüyor, yine kurtarmaya çalışmıyorum. Küçük oğlum beni sen de adam mısın be diyerek terkediyor, gitme demiyorum. 70 yaşımda herkesten uzak kulübemin verandasında ölüyorum. 15 gün sonra tarla işçileri çürümüş cesedimi buluyor..

Bunun zayıflamakla ne alakası var deme sevgili blog. Terapi esnasında bir çok sorunun kaynağını bulup çözüyoruz. Tarif edilmez bir ruhsal doygunluğa ulaşıyorum. Artık istesem de acıkmadan yiyemiyorum.

2. seansımızda enerji durumum üzerine çalıştık. Bu da bir sonraki yazının konusu olsun. Şu an halkın gay bir kızılderili olduğum gerçeğine hazır olduğunu hissetmiyorum zira. Ama sonuçta beş dakika boş vaktim olsa uyuyan ben, artık dövsen uyuyamıyorum gün içinde.

Gelinlik giyeceğim sevgili blog.. Ölürsem, televizyonda düğünde göbek atarken terlemiş şişko gelin videolarımın haber olarak dönmesini istemiyorum sevgili blog. Çocuklarım gelinlikli fotograflarıma bakıp "anneee aynı bir silindir kaşar gibisin" demesinler sevgili blog. İncelmiş bacağımı sıyırıp kocam olacak herifin poposuna tekme atar mizansenleri yaparak pozlar vermek istiyorum beni anlıyor musun :(