Pazar, Ocak 10

turuncu an'lar..



Uyandığımda hava karanlıktı. Gün yüzünü görmediğim günlerde dengemi yitiririm. Birkaç saatliğine de olsa aydınlığın enerjisini almalıyım. Bugün kaçırdık, karanlığı yakacağız o halde, başka yolu yok.

Gerçeği didikle diyor çatlak iç sesim, karanlık çöktü mü ortaya çıkan ikinci yarım. Bugün onun günü, hiç susmayacak biliyorum. Gerçeği öğrenmek isteyen kim, ben unutmaya çalışıyorum. Zamanları birbirine karıştırarak yeni kurgular yaratıyorum, gerçeğin kıyısında dolaşarak çemberin dışında kalmayı seçiyorum. Yaşanılan hikaye, her zaman anlatılanlardan olsun istemiyorum. Gerçek basittir, sığıdır. Biri anlık sığ hazlara yenik düşer zamanın birinde, mide bulantısıyla birilerinin soluklarını hızlandırır, terine geçer.. Biri'leri istediklerini yapadursun, ben rüyaların rüyasını yaşamak istiyorum, geçici bir baş dönmesini değil. Çatlak sesim olasılıkları bileyliyor, ben içsel prangalarıma tutsak ediyorum duygularımı. Havadaki kanat izi kadar belirsiz, kum tanesi kadar etkisiz, mermerden bir heykel kadar sessiz kalmayı seçiyorum. Ben aşkı da huzuru da böyle yaşayabiliyorum, bu koca alemde tek başına bir kul olarak, başkalarının attığı düğümleri aydınlıkta çözerek..

Denizin ortasında uyandım. Baktım gökyüzü turuncu, ışıldayan patlaklar vermiş yer yer. Saydamlaşmışım, haki yeşili su olmuşum. Neyi istersem görebiliyorum, istediğime dokunabiliyorum, bana el sürebilecek kimse yok. Rüzgarın bir sesi var, gökyüzünün, suyun, günün bir sesi var. Herşey çok yavaş oluyor, yavaş yavaş kucaklıyor beni müzik. Müziği teslim alırlar insanlar, müziğe teslim olmak nasıldır bilir misiniz? Onun ritmiyle titreşen renkler, akan şeritler, derinleşip yükselen girdaplara dönüyorum. Bir garip seferdeyim dedikleri bu olsa gerek. Yıllardır sıktığım dişlerim çözülüyor, rengim kızıl maviye çalmaya başlıyor, alev oluyorum.



Çatlak sesim araya giriyor. "Çırılçıplak kaldın, soğuk alacaksın, giyin zırhlarını" diyor. "Akşam ne yiyeceğiz, gömlekleri ütüledin mi, hazırlamamız gereken bir bavul var, terzi de kapanmıştır.. hem nedir bu müzik, nereye yürüyormuşsun yağğne yağğne, evet divane olduğun kesin, hayatımızda bir cennet ırmakları eksikti, önce su faturanı öde".. diye kendi kendine kavga ediyor. Bir sigara yakıyorum, belki suratına denk gelir diye başımı çevirerek her tarafa üflüyorum zehirini. Şarkımı yeniden başlatıyorum, "şarkı değil, bildiğin ilahi bu, bakalım daha ne maceralar açacaksın başımıza.." diyor, öksürüklü bir sesle. Bir nefes daha çekip elimle savuşturuyorum.. "Ahh, yeter.. ben biraz uyuyacağım sen takıl melül melül" diye çekiliyor köşesine. Bunu fırsat bilip dönüyorum rüyaların rüyasına..


****************


gönlüm düştü bir sevdaya gel gör beni aşk neyledi                
başımı verdim kavgaya gel gör beni aşk neyledi
ben yürürüm yana yana aşk boyadı beni kana
ne âkilem ne divâne
gel gör beni aşk neyledi


ben yürürüm ilden ile dost sorarım dilden dile
gurbette hâlim kim bile gel gör beni aşk neyledi
benzim sarı gözlerim yaş bağrım pâre yüreğim baş
hâlim bilen dertli kardaş
gel gör beni aşk neyledi     


gurbet ilinde yürürüm dostu düşümde görürüm
uyanıp mecnûn olurum gel gör beni aşk neyledi       
gâh tozarım yerler gibi gâh eserim yeller gibi
gâh çağlarım seller gibi gel gör beni aşk neyledi


akar sulayın çağlarım dertli ciğerim dağlarım
şeyhim anuban ağlarım gel gör beni aşk neyledi
ya elim al kaldır beni ya vaslına erdir beni
çok ağlattın güldür beni
gel gör beni aşk neyledi

ben yûnus ı bîçâreyim başdan ayağa yareyim
dost ilinde avareyim
gel gör beni aşk neyledi

YUNUS EMRE


 
 


11 yorum:

  1. kırık ve karanlık anların böyle dingin ve kendi halinde tasvir edilmesi çok güzel.
    bülbüllerin susma zamanını yaşayın gerekiyorsa ama bu günlük notlarınızı kesmeyin. şu sıralar aynı duyguları paylaşıp, kendime feyz alıyorum çünkü.

    ayrıca bu akşam bu ilahiyi dinlemek, depeche mode dinlemekten daha iyi geldi bana, reçetenizi onaylıyorum ;)

    sevenin yolu açık olsun!

    YanıtlaSil
  2. aldatılmayı böyle atlatmak doğru mu? bu kadar sakinliği hak ediyor mu erkekler?
    sevenin yolu açık olsun da aldatanın yolu cehenneme düşsün.
    susmayı kabullenmek sanacaklar bu adamlar, olgunluğumuzun farkına varmayacaklar. biz hayal aleminde yaşayalım, onlar basit gerçekleri seçerler. doğru olan gerçek tekmeyi atıp ondan sonra hayal aleminde dalmak olabilir belki.

    YanıtlaSil
  3. Selen Hanım,

    Keşke suskun olmayı becerebilsem, en fazla dilimi törpülemeye çalışmaktır benimkisi :)

    Rumi ansızın eksilince konuşamaz olmuş. Kendisine suskun deyip şiirler yazmaya başlamış. Tarih boyunca kimse onun gibi susmayı başaramamıştır. Tüm dünyaya en değerli eserleri armağan etmiş susarak.

    "Yeri gelince olmalısın Suskun. İnsanlar bazen yenilebilir nefsine, Sen olma onlara karşı Kuskun! Sabır istersen Haktan bilki vardır çok büyük hayır. Sen Sen ol. Susmayıda Kusmayıda biribirinden ayır.
    ...Rumi..."

    Kendinize Rumi'den feyz almanızı şiddetle tavsiye ederim.

    YanıtlaSil
  4. Sevgili Nurgül T,

    Aldatılmak, aldanmayı gerektirir. Ömrüm boyunca aldanmış, acıklı, ezik ve hırslı kadın rolünü oynamayı becerememişimdir. Gerçekler de doğrular da tartışılabilir. Ben tartışmasız birşeyleri tercih ederim.
    Yukarıdaki tırnak içi öğüdün altını burada çizelim.

    "cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. ikisi de şu anda burada mevcut. ne zaman birini çıkarsız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarırsak, cennetteyiz aslında. ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak; nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz." demiş Şems.

    bu arada aldatılmadım ya da aldanmadım (hangisini tercih ederseniz).

    YanıtlaSil
  5. anladım. bazen şeytan dürter derler. içimizden bir ses acaba der. bazen didikler bulmaya çalışırız cevabını. bazen hazır değilizdir gerçekle yüzleşmeye kaçarız. gerçek genellikle üzücüdür. bütün bu düşüncelerden sıyrılıp hesapsız ve pazarlıksız yaşarsan sevgini, cennet gibi bir hayat kucaklar seni.
    benim de törpülenmem lazım. hayatımı cehenneme çeviren benim aslında. gönüllü olarak sevgimi haketmeyen insanlara dağıtmak hata. neden cennetimi har vurup harman savurayımki. benim de mevlanadan feyz almam gerekli :)

    YanıtlaSil
  6. bazen öyle bazen böyle.. örnekler uzar gider. her zaman anlatılanlardan olmasın demişim :)
    aklınızdan geçen herşeye vereceği bir cevabı bir öğüdü vardır mesnevinin, divanı kebirin, malakatın ve diğer eserlerinin..

    YanıtlaSil
  7. hayattaki yeniliklere bayılırım. tavsiyenize uyacağım. sözler gerçekten derinden etkiliyor.

    YanıtlaSil
  8. idealist kuzu ben senin bloguna gene tesadüf eseri geldim ve gelnce hatırladım. bu sırada bu yazının başındaki resme karşı acayip bir ilgim var ama hiç bulamadım. küçük halini görmüştüm ilk defa bu kadar büyüğü ile karşılatığım için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  9. ömür dediğin hakiki gel-gitlerden ibaret. gelmelerle gitmelerden, gelmemekler ile gidememekleri çıkar kalan gel-git kadar manalı hayat. ama ne var biliyor musun gelenle giden eşitse hayatında yani '0' noktasında memnun, '+1' noktasında mutlu, '-1' noktasında bedbahtsın. iki yana doğru sonsuzluk sadece mananın derinliği....

    YanıtlaSil
  10. sürüden ayrılan koyun, uğra böyle geçerken, ben de bu vesileyle seni ziyaret ediyorum..
    bu resim cidden çok güzel. ben hep rüyalarımın tam olarak böyle oluştuğunu düşünmüşümdür.. geceleri rüya perisi olup rüyama konu üflerim ;)

    YanıtlaSil
  11. herşey önce sıfırdır değil mi aysun, herşeyden önce sıfır vardı.. sıfır kıyas, sıfır ölçü, sıfır yutan birşeyler oldu hayatımızda. ben sıfırlarda kalmayı seviyorum. çok mutlu olmayı hayal edemiyorum, bedbaht olmayı da tercih etmiyorum.. sıfır sağlamdır, derindir, en manalıdır.. artılar eksiler nicelik ve yoksunluk belirten yalanlardır bana göre ;)

    YanıtlaSil

üşenme, erteleme, vazgeçme, yorumla..