Çarşamba, Mayıs 23

aşk dediğin de pek iyi bir halt değil neticede..




Ben: Telefonunun ışığı yanıp sönüyor..
O: Mesaj gelmiştir önemli değil.
Ben: Yoo hayır sessize almışsın, çalıyor. Hatta arayan Selda..
O: Yok canım Salda o, ispanyol.
(Çatlak İç Sesim: Nal gibi yazıyordu Selda diye..)
Ben: Bir İspanyol geleneği midir bu saatte aramak?
O: Bu saatte değil.. İspanyada saat daha...
Ben: Bir saatin lafı olmaz ama neyse..
(Çatlak: Takmış İspanyol diye, Selda yazıyordu.. Hem zaten ırkı değil cinsiyeti önemli bizim için..)
O: Neyse yaa sahiden geç olmuş uyusak mı?
(Çatlak İç Sesim: Bak pezevenge hemen uyumaya gidiyor.. açıklayamacak tabi, uyusun da unutulsun..)
Ben: Konuyu kapatmanın kısa yolu..
O: Canım benim yaaa, ne konu kapaması. Mimar bu kız, iş için arıyordur, bir şeyin içinden çıkamamıştır.
(Çatlak İç Sesim: İspanya'da mimar yok çünkü.. sen her an aranmaya müsait bok yedi başısın çünkü..
Ben: Sahiden uyuyalım.)
O: Yüzünü dökme küçük kız.
(Çatlak İç Sesim: Kandırıyor kızım seni..Ulan herif zaten patlamış mısıra benziyor.. Bok mu var hemen ikna olursun. Malsın kızım sen. Mallllll!.. Salak... Gerzek!.)
Ben: Koridorun ışığı açık kalsın.

Böyle zamanlarda ben uyusam da gece terörüm uyumazdı. Bir saat geçmeden uyanmıştım. Koridorun ışığı yanardı hep ve ben karanlık korkuma teslim olmadan sigara içmek için salona gidebilirdim.
Sigaramı yakıp koltuğa uzandım.. Sehpanın üstünde duran mumları yakmamla yine aynı yerde duran O'nun cep telefonuna kilitlenmem bir olmuştu. 3 cevapsız arama, 1 mesaj..

(Çatlak İç Sesim: Oku o mesajı.. Bakalım neler karıştırıyor mısır beyinli..)
Ben: Okursam anlar. Anlarsa ölürüm utancımdan.
(Çatlak İç Sesim: Ne anlayacak be.. Okursun sonra da silersin, böylelikle hiç gelmemiş olur.)
Ben: Ya kız yarın arayıp sorarsa mesaj yazdım niye cevap vermedin diye..
(Çatlak İç Sesim: Şaibe yapmasın orospu.. Gelip sana bunu soracak olursa bozulursun, trip atarsın, o kabiliyet düşmanı karı mesajı gönderememiş, sen şimdi beni neyle suçluyorsun der kavga çıkarırsın..)

1 Okunmamış Mesaj: Çizim yapamıyorum..hala seninle sevişiyor gibiyim.ellerin tenimi yakıyor,acıtıyor.Selda

Bu ilkti. Sonradan aldatılmanın profesyoneli olacaktım ama o an ilk deneyimimdi. İçeride horlaya horlaya uyuyan adam, benim iki yıllık sevgilim (üstelik böyle hadiselerle dolu beş yıl daha sürecekti bu safsata), aşkım, hayatım, herşeyimdi.. Elimde tutamadığım telefon onun telefonuydu. Peki bu mesaj kimindi..

(Çatlak İç Sesim: Kim ulan bu Selda.. telefon pornosu mu?)

Ellerim titremeye başlamıştı önce.. Sonra gittikçe bütün vücuduma yayılan bir zangırdama hali.. İçsel deprem dedikleri bu olsa gerek.. Nefes yolların kapanıyor, gözlerinde denizler kabarıyor, ayağa kalksan yere yıkılıyorsun. Baş dönmesi, dizlerinin çözülmesi, kalp sıkışması.. dünyanın bütün felaketleri sende patlıyor. Sana ait olmayan bir şey içine girmiş gibi kusarak atmaya çalışıyorsun. Belki o an iç sesinle birleşiyorsun.. Belki ona söyleneni kaldıramıyorsun, yaşadıklarını sindiremiyorsun. Sonra her yer yanıyor.. Pis bir yanık kokusu..
Kıpırdanmalar oluyor birden, ayak seslerini duyuyorsun. Biri seni görüp bağırıyor.. Herşey o kadar uzaktan geliyor ki.. Biri sana yaklaşıyor, seni kollarından tutup sarsıyor.. Ne yapsa yetmiyor bana ulaşmaya.

Yok.. terk edip gitmemiştim.
Tam iki gün boyunca yatağımıza uzanıp ağlamıştım. İlk gün yanımdan hiç ayrılmadı, yanıma uzanıp saçlarımı okşadı. Ne su içtik ne bir şey yedik. Sımsıkı sarılıp özürler diledi, bir daha asla yapmayacağına sözler verdi, boynumda ağladı.. ben ne kadar ağladıysam o da o kadar ağladı.
İkinci gün sabah salonda yaktığım döşemeleri değiştirdi. Farkında olmadan küçük bir yangın çıkarmışım o esnada. Mumlar devrilmiş, sigaram düşmüş elimden. Akşama kadar her şeyi yenilemişti. Güzel bir sofra kurup beni kaldırmıştı. Bana yaptığı her yemeğe bir isim verirdi ve evet yemekleri hep o yapardı. Acıkmıştım. Aşk alevini yerken bana küllerinden yeniden doğan Anka'yı anlatıyordu.
... biz.. diyordu hiç tükenmeyeceğiz.. sen.. diyordu evler yakan güzel... ben... diyordu ruhuma kadar seninim.

Sahi... söylenip, carlayıp, tetikleyip duran çatlak iç sesime ne olmuştu o zaman?..

3 yorum:

  1. :( seni o salonda elinde telefonla düşündüm, çok fena koydu be ahu. :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. düşününce öyle oluyo.. düşünmemek en iyisi :)

      Sil
    2. nerdesin bu arada sen yahu.. bloguna da giremiyorum :/

      Sil

üşenme, erteleme, vazgeçme, yorumla..