Cumartesi, Ekim 30

sibel ve seda'ya..



Şimdi en çok nerede olmak isterdim..
Ya Sibel'in ya da Seda'nın yanında.. Hatta keşke birarada olabilsek..
Biri Ankara'da biri Amerika'da.. Biri çocuk bekliyor, biri evlenmeyi..
Hayatımın en temiz ve asla kirlenmeyecek iki insanı..
Gitsem bana kendi yataklarını verip yerde yatarlar. Sabah kahvemi, sigaramı ve gün boyu içeceğim ice tea şeftalimi stoklarlar evlerinde.. Benim seveceğim filmeleri alıp, benim dinleyeceğim şarkıları hemen playlistlerine taşırlar. En sevdiğim yemekleri hazırlarlar, ben geliyorum diye..
Hiç yazasım yok bugünlerde. Sadece çok özledim kızları odur diyeceğim..

*********************************************************************************

Özen'i aldatmıştım. Herkes nasıl bir pislik olduğumu konuşuyordu. Özen bunu haketmiyordu, ne olursa olsun o iyi çocuktu. Öğrenci evimizde suratıma kapılar kapanıyordu, yargısız infazlardaydım. O iyi çocuğu satıp boktan bir herife aşık olmuştum. Bütün paramla içip sabahlara kadar sarhoş konuşması yapıyordum. Öğrenci harçlığını çıkarmak için sabahın köründe kalkıp garsonluk, bulaşıkçılık, aşçılık yapan Sibel kızım uykusuz beni dinler, bir de cebime para koyar öyle giderdi işine.
Uzun yürüyüşlere ihtiyacım vardı, nefes almaya. Sibel kızım benimle yürür, dönüşte de dondurma ısmarlardı bana. Hatta çok sevdiğim ama taşımaya üşendiğim karpuzu da o alır, koca yokuşta taşırdı. Bak yoğurt ta aldım sana derdi, yoğurtsuz yemek yiyemediğimi bilip te bilmemezlikten gelmezdi yani. Çok kral kızdı, kötü gün dostuydu, her eve lazımdı..

Şimşek beni eve postalamıştı. Gitmem diye şüpheye düşüp atmıştı arabasına bavulumla beni, eve kadar bırakmıştı. O iki buçuk saatlik yol nasıl geçmişti on dakikada bilemem hala. Seda açmıştı kapıyı.. Ne dedi bilmiyorum ama Seda'ya emanet etmişti beni. İyi de yapmış. Hoş yarım saat sonra dönüp beni geri almıştı, ben de sensiz yapamam diye duygusal bir girişle beni alıp geri götürmüştü, bavulumla.. Ama o yarım saati Seda'yla geçirmek mühimdi abicim, öyle böyle değil.. Ömrümün yarısı gibiydi.
Öyle bir dosttur ki Seda, hani hasta olsan Edirne'nin o kara kışında gecenin bir vakti demez üşenmez, üşümez kalkar gider uzaktaki evinden balını, sütünü, elektirikli sobasını getirir sen iyileşene kadar da gitmez başından.. Yemeğini yapar, kahveni hazırlar, filmini koyar da öyle uyandırır seni..
Sınavın vardır, sen uyursun o senin için gidip notlarını alır getirir de sen uyandığında çalışmazsan eşeksin.
Temizlik yapmayla sıkıntılı olduğun zamanlarda odanın kapısına siler temizler.. öyle bir kızdır lan işte, şahanedir.

*********************************************************************************

Bir tane bardağınının bulaşığını ev arkadaşlarının ayırdığı bir hayattan bahsediyorum.. Yoğurt çok pahallıya geliyor, her alışverişte yoğurt almayalım, sen istiyorsan kendine özel yoğurt al diye ev arkadaşlarının üç kuruş hesabıyla göbeklerini çatlattıkları günler.. O buzdolabı senindir, ama her rafı ev arkadaşlarının kişisel alışverişleriyle paylaşılmış durumdadır. Sen çay içmiyorsun ziyan etme, kahve pahallı, günde 8 bardak içme, içeceksen kendine ayrı kahve al diye uyarılara maruz kaldığın dönemdir. Çamaşır makinası senindir de iki haftada bir kullanma hakkın vardır. Köpeğine hergün et yediriyorsun diye hor görüldüğün bir hayattır, kendin aldığın halde.. Hani iki gün üst üste banyo yapsan kıyamet kopar, çok para gidiyor diye.. Bilgisayarının elektirk faturasına yansıması fazla olur diye payına düşenin iki katını ödediğin günler..
Param vardı, huzurum yoktu kardeşim.. Her haltı ben öderim tamam diye üstlenirdim.. Hem soyup soğana çevirirlerdi hem de iki dakika susmazlardı.
O boktan günlerde siz ne bulunmaz insanlardınız Sibel ve Seda.. ve biz ne mutluyduk o pembe apartmanda.. Kıymetinizi en iyi ben bilirim.. Bildim mi lan.. bildim di mi??
Çok özledim lan :/

6 yorum:

  1. tüm dostlarımıza sevgiler iyiki varlar hep olsunlar : )

    YanıtlaSil
  2. o 'malum şiir' .u yazının sonuna da 'cuk' otururdu...

    YanıtlaSil
  3. evet melike demirağ'dan 'arkadaş' da olabilir ama ben, senin, "sibel ve seda.. ve biz ne mutluyduk o pembe apartmanda.. kıymetinizi en iyi ben bilirim.. bildim mi lan.. bildim di mi? çok özledim lan" lafından sonra melih cevdet'ten "bir misafirliğe gitsem" diye başlayan şiirden bahsediyordum :)) 'cuk' oturmadı mı yazının sonuna?

    YanıtlaSil
  4. otururmuş billahi..
    hala o şiirin etkisindeyim ben..
    diyorumki bir misafirliğe gitsem.. seda çok uzak şimdi ama sibel olabilir misal.. bu yoğunlukta o da uzak bir ihtimal aslında.

    YanıtlaSil

üşenme, erteleme, vazgeçme, yorumla..