Çarşamba, Nisan 7

sonra..



Durdum öyle..
Aslında hızlı olmak gerekiyordu. Nedenini keşfedemesem de, henüz adını koymasam, cismini tanımlayamasam da bildiğim tek şey bu.. Hızlı olmak gerekiyor. Ama ben duruyorum.

Cesaret gerekiyor bazen.. Buz gibi bir suyun içinde yürümek gibi, ucu bucağı görünmeyen bir denizde.. Hem göze alamadığın, hem gözünü alamadığın buz gibi suya kendini bırakmak gibi.. Cesaret gerekiyor, kendini o suda bulman gerekiyor, kapıyı ardından kapaman gerekiyor, gözlerinin içine bakabilmen gerekiyor.. Sanki daha önce boğulan sen değilmişsin gibi, canın hiç yanmamış gibi gözüpek hareket almak gerekiyor..

Yel değirmenleriyle savaştım.. Öyküsel ve yarı deli bir yalnızlıktı benimkisi. Camları, kapıları açık bırakıp korene tuttum kendimi. Rüzgarlar geçti içimden, fırtına, sel, kıyamet koptu..
Renkli bir yalnızlıktı benimkisi. Herkesin kaçış yolu benim dehlizlerimden geçiyordu. İpten tuzaklar kurup bekliyordum, her düşeni iyileştiriyordum..
Gözkamaştırıcı yanları vardı yalnızlığımın.. sayfalarca anı biriktirdim..
Sonunda aniden elimde hikaye kitabımla kapıya kondum.. hemen senin yanına..

Duruyorum.. bir defne yaprağının havada süzülmesi kadar ancak hareketlerim.. Oysa hızlı olmak gerek...
Cesaret aşka değebilmekte.. sana dokunabilmekte..
Tam burada, yel değirmenlerine arkanı dönerek.. onların kocaman kollarından uzakta.. serin sularına kendini bırakmakta.. Cesaret, vücudunun sol tarafına yerleşip gözlerini kapayabilmekte..
Sevgiyle..

2 yorum:

  1. Duruyorum.. bir defne yaprağının havada süzülmesi kadar ancak hareketlerim.. Oysa hızlı olmak gerek...

    bayıldım, diline sağlık idealist kuzu.

    YanıtlaSil
  2. wawww!.. bazı bazı bayılıyorum bu övgülere :))
    sağol zuzuarzu. ne sevimli bir nickin var senin bu arada :o

    YanıtlaSil

üşenme, erteleme, vazgeçme, yorumla..