Pazar, Şubat 7

düğüm...


Ne söylemiştin bana?
Beni harekete geçirmiştin bir cümleyle. O an çok dokunmuştu, şimdi hatırlamıyorum.
Ayıp ediyorum belki.. insanlığıma ver. Unutmazsam toparlayamıyorum yağmalanmış evimi...
Bir kaç kelimeyle zehirlenmiştim. Bedenimi yırtıyor, kapıya vuruyor, gözlerimden çıkartabiliyordum ancak zehiri. İçimin bıçaklarını bileyliyordum.. biri ölecekti içimden.
Peki sonra ne söylemiştin bana?
Beni kımıltısız bırakmıştın köşe yastığında. O an elimden düşmüştü bıçaklar, yapışmıştı yarıklar.. şimdi hatırlamıyorum.
İçime bir hayvan salmıştım, içimin hatunlarını parçalasın diye. Kadınlığa dair ne varsa, dişleriyle parçalayıp söküp çıkarsın benden diye.. Bana nefes alacak yer açılsın diye..
Sonra hepsinin hayatı kurtuldu, peki neydi o kelime?

Çok kalabalığız burada, kafamın içinde. Uzun uzun cümleler var zihnimde. Konuşuyorum, nefessiz konuşuyorum. Sen susuyorsun, dinlemezmiş gibi yapıyorsun. Konuşmam gerekiyor, yoksa karnımı şişiriyor kelimeler.. karnımdan kalbime doğru bir iltihap yol alıyor yoksa.
Sakinleşmek için zamana ihtiyacın var biliyorum. Ama zamanın membası ben değilim. Kelimelerimi rövanşa saklayacak kadar zaman yok kesemde. Dilimi paslandırıyor yuttuklarım..
Olgun, mağrur bir kadın olmayı isterdim, biriktirmeyi ve gururla başımı dik tutup susabilmeyi.. Ama elimdeki çatalı koltuğa saplar, önüme çıkan herşeyi devirir, yüzüne doğru haykırarak atlatabilirim ben. Ayıp ediyorum belki, insanlığıma ver...
Susuyorum sonunda.. susuyorum diyeceklerim bitince ve unutmaya başlıyorum.. İçi sağlama alıyorum. Sızmaya çalıştığın her yerimi bir bir örtüyorum. Uçurumlar, geniş boşluklar, kuytular, yekpare kaya blokları.. Hepsini parçalıyor, yıkıyor, aydınlatıyor, dolduruyorum. Hakkında konuşturmadan, infaz hükmünü vereceğin her kıvrımı senden önce ben asıyorum.
Bedenime, beynime kendilerine aitmiş gibi yüzsüzce yerleşen, beleşe kamp kuran hatunlarımı çalıştırıyorum. Bir tek cinnet anlarımda benden çekiniyorlar. Birisi sırtında kum çuvalları taşıyor, birisi cifliyor duvarları, birisi danteller örüyor derin vadilere, birisi resimleri retroyla değiştiriyor.. İçinde "acaba" nın kırıntısına mahal vermeyecek şekilde yeniden inşaa ediyorlar sızacağın yerleri.

Bir çizik daha atıyoruz bizi bitiremeyenler listemize.
Satır satır yazıyorum sonra unuttuklarımı. Yazdıkça hafifliyor, çözülüyorum. Sıkı bir düğüm daha atıyorum aramızdaki bağa, sağlama alıyorum bizi.
Sonra huzurla uykuya dalıyorum kanepede.. sen beni "hadi artık yatağa" diye uyandırana dek..

1 yorum:

  1. bir çizik.. bir çizik.. bir çizik daha..
    sonra düz çizgi.. x olmak dedikleri.

    YanıtlaSil

üşenme, erteleme, vazgeçme, yorumla..