Pazartesi, Mart 21

iyiyim.. sen?



Beni soracak olursan... ki pek sorma huyun yok bu aralar, biliyorum.. Sahi sen neden dut yemiş bülbüle döndün?
Neyse canım.. hayat şöyle böyle gidiyor, gidiyor yani bitmiyor bunu bil.
Bir de bilmelisinki en çok "yaz"ı özledim..
Saçlarımız hep ıslak olurdu, hep güneş kremi kokardık ve ayaklarımızda hep kum taneleri olurdu. Hep's(e)ini özledim.
Bazen odayı iyice ısıtıp, müzeye kaldırmayı düşündüğün kırmızı elbisemi giyiyorum akşamları. Tamam kabul ediyorum, o elbisenin içine kesinlikle sığamıyorum ama inatçıyımdır bilirsin, bir şekilde giyiyorum yine de.. Sonra bir porto şarabı açıyorum, tadın geliyor ağzıma.. yutuyorum. Bazen bir dikişte bitiyorsun. Çabuk çabuk bitirmek istiyorum seni.. Seni düşünmem hemen geçsin, kalbimde yeni telaşıma yer açılsın istiyorum..
Sen gırtlağımı burdukça, O başımı döndürüyor..
O.. Puslu bir günde, bana dalgaların sesini dinleten, güneşten buzlanmış camlar gibi..
O yaz gibi..
Ne zaman sen gelsen aklıma, içim O'na çekiliyor.. Çıplak ayaklarla ona koşuyorum.. Omzundan çekip, boynunda boğuluyorum. Gözlerimi kapadığımda senden hiçbirşey kalmıyor geriye..
Yani iyiyim ben.. sahiden.

Salı, Mart 8

ben olsam beni çok severdim.. sorun onda.



Evet.. kafalar biraz karışık blog.
Aman yine mi kızım yaee sen de baydın ama haa falan diye bik bik laf yetiştirmeye çalışanlar var aranızda biliyorum.. Herşeyin farkındayım lan ben. Görmemezlikten geleceğim o ayrı.

Böyle kalbimi fingirdeştiren birşeyler hasıl oldu bana.. Bünye kaldıramadı tabi. Düşün düşün beynim aşındı.. Aman nasıl olur'lar, yok ben çok yoruldum'lar, ayy buna strateji yapmak lazım ama ben beceremiyorum'lar, öff gittikçe çirkinleşiyorum'lar, onu düşünürken bu kadar çikolata tüketirsem kapılardan sığmayacağım'lar, kendimi şaraplara vurma'lar, lan çok mutsuzum'lar, burç uyumlarına bakma'lar, işlerini bitirememe'ler, uykusuz kalma'lar, hastir aşık mı oldum'lar, yok annem yook bu herif bildiğin piç'ler, erkek değil mi hepsi aynı'lar, ben bu işin sonunu biliyorum'lar, bence o kadar da istemiyorum'lar, amaan soğudum bile'ler..
Tabi ben bütün bunları şahsıma münhasır hayatımda düşünüyor, kuruyor, kurcalıyor.. esas oğlanımıza hiçbirşey hissettirmiyordum. Bu arada kendisini ne arıyor, ne soruyor, ne dürtüyorum.. Karar verdim, o beni ararsa cevap vermeyeceğim telefonuma, arasın dursun danalar gibi, kestirip atacağım diye.. Sonra dönüp şöyle kısacık geçmişimize bir göz attım.. Tanrımmm, yarapppimmm, noooolamazz..! Ben bunları kurup kudurup kararlar alırken esas oğlan beni hiç aramamış ya.. Adisin blog, sen nerdeydin.. niye beni hiç uyarmadın.. Allahın yok mu blog, hayinsin blog.
Hemen toparlanıp tüm iletişim kanallarımdaki kayıtlara baktım. Bir "merhaba", bir "nasılsın", bir "sesin çıkmıyor", bir "teşekkür ederim sen çok iyisin" mesajı.. Ben neler yapsam diye üstatlara akıllar danışırken, herif  (artık esas oğlan demeyeceğiz kendisine zira gözümüzden düştü) bana kıytırıktan iki selam vermiş, bir de bir iyiliğme karşı nezaketen sen çok iyisin demiş. İyi olmak kimin umurunda, ben daha cazip birşeyler olmak istiyorum..
Üç hafta içinde sekiz kilo aldım. Bütün gün kendisine küfür edip yemek yiyorum. Mide fesatlarından ölebilirim her an, bana iyi davranın blog.

Hani ben kararlar alıp, amaan arasın açmayacağım, uğraşamam falan diyordum ya.. Arasın lan blog. Nolur arasın, böyle aklını kaybetmişler gibi psikopatlara bağlayıp ta arasın. Açmayacağım.

Cuma, Mart 4

resimsiz..



Bazen ev saydamlasiyor..
Pencere pencere oluyor butun odalar.. Oda oda oluyor icim. Icim cam, etrafim cam.. Icimde cam kiriklari..
Seni ozluyorum..
Bir sigara yakip pencereye cikiyorum.. Sokaktan gecen kimse sana rakip degil..
Yuzume gulenin yuzune tukuresim geliyor. dokunanin bileklerini kesesim..
Cam kiriklari bulasici oluyor zamanla.. Benden onlara tasiniyor.
Kaniyoruz hep birlikte..
Seni ozluyorum.